29 Temmuz 2014 Salı

Dillerin Kavgası

              Nerede doğarsak o yörenin dilini öğreniriz. Birbirini çekemeyen insanlar her farklılığı düşmanca görür. Konuştuğu dil ne olursa olsun ona saygı duymalı, anamdan dünyaya geldiğimde duyduydum dediği gibi.               Her satıra aşkın arzusunu, hasretin acısını yazmaktan tükendi mürekkep. İçimin en acılı yanıyla yazıyorum şimdi, geç kalınmışlığın utancıyla titriyor kalemim. Tozlu sayfaları yırtıp attım geçmişimden. En güzel iklimlerden topladım çiçeği, böceği, arıyı ve her şeyi. Yanakları sıcakla soğuk arasında çatlamış, elleri boyunu aşan maharetleriyle kararmış, topukları nasırlaşmış bir insanım ben.
             ”Lekum dinukum ve liye din”. Kur'an-ı Kerim'de geçen bir ayet-i kerimedir. Meali (Anlamı) : Size dininiz, bana dinim (sizin dininiz size, benim dinim bana)! Hiçbir dilin birbirine üstünlüğü yoktur velhasılı dininde. Dilimdeki şuçluyu âzâd edin artık. Suçu ne ise. Kimse konuştuğu dil ile yargılanmasın. Neşet ERTAŞ'ın dediği gibi

Benim Yurdum


İsterim ki bu dünyada
Hiç kimse cahil kalmasın
Okusun ilmin kitabın
Cahilden akıl almasın 

Kendi kendini yetenlere
İlim tahsil edenlere
İlme doğru gidenlere
Cehalet mani olmasın

 İlmedenler nurlaşıyor
İlmetmeyen körleşiyor
İlimle dünya birleşiyor
Söyle ki neden olmasın

Can yakmadan atom gücü
Birleşsinler tüm bilinci
Dilerim olsun sahici
Dünyada silah kalmasın

 İnsan hakları hak olsun
Bu hakkı bilen çok olsun
Bütün silahlar yok olsun
Cehalet can dağlamasın

 Dünya cennettir insana
Eşit olsun sana bana
Kıyılmasın hiçbir cana
Anaları ağlamasın

 Bütün dünya Allah diyor
Onun nimetini yiyor
İnsan kısbetini giyor
Ayrılık güden olmasın

Kendin bilen bunu anlar
Çünkü haktır bütün canlar
Yardımlaşsın tüm insanlar
Dünyada fakir kalmasın

 Bir garibim budur derdim
Tüm dünyayı ben de gördüm
İsterim ki benim yurdum
Dünyadan geri kalmasın

Neşet ERTAŞ

0 yorum: