29 Temmuz 2014 Salı

Gülümseme ve Ölüm

         En tatlı armağandır gülümseme ve İnsanlığın İftihar Tablosu'nun (S.A.V.) buyurduğu şekliye en kolay sadakadır. İnsanoğlu yaşadığı her tatlı anın fotoğraflanıp kayda geçmesini ister. Bu engellenemez bir arzudur. Yüzündeki o tebessümün, belki de kahkahanın, huzurun, mutluluğun unutulmasına gönlü razı olmaz. Bu yüzden gelişen teknoloji bize her gün yeni nimetler sunuyor. Önceleri otuz altı pozlar vardı. Sayıyı aşmama adına sadece en güzel ve en anlamlı fotoğrafı çekmeye uğraşır ve sonunda bir fotoğrafçıya gidip içlerinden istediğimizi çıkartırdık.
       Sonraları dijital makineler girdi dünyamıza. Sınırsız ve istediğimiz ölçülere sahip fotoğraflar çekip, hatta üzerinde dilediğimiz şekilde oynamalar yapıp keyiflenir olduk. Artık çektiğimiz fotoğraflar da sadece albümlerde saklı kalmıyor elbet. Birçok ilçede kültür-sanat etkinlikleri birbiri ardına yapılıyor. Televizyonda gördüğümüz sanatçılar, ya da okuduğumuz kitabın yazarlarını böyle etkinliklerde görmek hayranlarını oldukça heyecanlandırıyor. Çok sevdiğiniz bir ünlünün söyleşisine katıldığınızı düşünün. Haftalar önce o ayın bülteninde o günü işaretleyip sabırsızlıkla beklediğiniz gün geldi diyelim. Erkenden gidip sahneyi en iyi gören bir koltukta oturup, o çok sevdiğiniz ünlüyü dinlemeye hazırsınız. Sonra o kişi sahneye çıkıyor, siz de hemen telefonunuzun kamerasını açıp, her anını, her hareketini istisna bırakmadan çekiyorsunuz. O kişi ne konuşmuş, nelerden bahsetmiş belki de hepsinden habersiz olarak kalkacaksınız oradan. Çünkü bu fotoğraf çekme bağımlılığı sizi ayrıntılardan alıkoyacak. Siz kamera ışığını daha iyi ayarlayayım derken, belki de o kişi sanat hayatında başarılı olabilme hakkında dinleyenlere tüyolar veriyor olacak.
      Hayat, aslında yaşadığınız anın detaylarında gizlidir deyip psikolog önlüğü giyme taraftarı değilim. Ama ölçüsünü tutturamadığımız her şeyin zararı olduğu gibi, bu fotoğraflama tutkusu da bizi çok şeyden mahrum bırakıyor. Gülümseyin dedikleri her an ne kadar çok ağlamamız gerektiğini hatırladım bir kez daha. Onlar gülümseyip çektirdiği her pozu internette paylaşıp favori alışını izlerken, aslında dünya olarak biz de o insanların nasıl katledilerek öldüğünü izliyormuşuz meğer.
       İşin aslı, gülümsüyoruz ve ölüyor birileri. Anı yaşamıyor, onu öldürüyoruz.

0 yorum: